İlgi yoksunluğu bir ilişkinin sarsılmasına sebep olabilir. İlginin yoğunluğu; kişinin kendi isteğinden öte, karşı tarafın beklentisindeki ilgi yoğunluğunda verilmeye uğraşıldığında ilişkilerin dengesinde bozulmalar mı başlıyor?
Karşı tarafın ilgisinde azalma başladığında diğer tarafın bunu sürekli gündeme getirmesi psikolojisi çok yaygın bir psikolojidir. İnsanın doğasında vardır belki de; ilgi beklentisi… İlgi ile sevgiyi bağdaştırmak… İlgi ile sevginin varlığını ilişkilendirmek… Sevdiği insandan ilgi beklentisi…
Bir tarafın ilgisi azaldığında, diğer tarafta kaybetme korkusu başlayabilir, bu tedirginlik de karşı tarafın fazla üstüne gidilmesine sebebiyet verebilir. Üstüne gidilen taraf zamanla sıkılmaya başladığında, iyi niyetle verilen aşırı ilgi yoğunluğu üstüne gidilen tarafı boğmaya, zorlamaya başlayabilir. Hatta zamanla paylaşılan ilişkiyi de çıkmaza sokabilir.
Sevgi bağları iki tarafın da duygu yoğunluğu ile oluşur. İki tarafın da ilgisi ile beslenebiliyorsa paylaşımların devam etmesi makul olandır. Bir taraf sürekli alan, diğer taraf sürekli veren taraf olduğunda zamanla ilişkinin kalitesinde ve dengelerde bozulmalar başlar.
Bir ilişkinin sürdürebilirliği her iki tarafın da bunun için istek duyması ya da emek vermesi ile gerçekleşebilir. Taraflardan birinin duygularını ve ilgisini yitirmesi ayrılığın zeminini hazırlayabilir. Bu aşamaya gelindiğinde diğer taraf ne yapsa nafiledir aslında… Duyguları ve ilgisi biten taraf o ilişkiyi bitirme kararını çoktan almıştır zaten…
Birçok ilişkinin bitiş sebeplerinden biri; bir tarafın ilgisini kaybetmesi ve neticesinde diğer tarafın bu konuda yaptığı suçlamalar, yargılamalar, baskılardır belki de… Kimseye istemediği bir şeyi zorla yaptırmanın mümkün olması bir yere kadar… Bir yerden sonra zorunluluklar patlak mı vermeye başlar?
Aşırı beklentide olmak ilişkiyi zora sokar
İlgi beklentisi, sevdiği kadar sevilme, verdiği kadar ilgi alma beklentisi, ilişkiyi bir üst seviyeye yükseltme beklentisi, evlilik beklentisi, gibi… Beklentiler üzerine kurulan ilişkilerin kısa süreli olmasının sebebi; belki de bu beklentiler ve bu beklentileri gerçekleştirebilmek için karşı tarafa (hele ki aynı fikri paylaşmıyor hatta bunu diğer tarafa aksettiriyor olmasına rağmen) yapılabilen baskılardır.
Verilen ilgi, kişinin içinden gelerek verdiğinde değer anlamı taşıyabilir. İlgi ancak kişinin kendi isteği ile beslendiğinde samimi bir ilgi olabilir.
Bir tarafın beklentileri diğerine göre çok daha yüksek ise, ilgi beklentisi de bu durumda daha fazla olabilir.
İlgi kaybı karşı tarafın diğer tarafa sevgi ya da ilgisinin bitmesinden mi, yoksa yaşadığı geçici kişisel sıkıntılar ya da çözmeye uğraştığı kişisel problemlere daha fazla zaman ayırması, yoğunlaşması gereğinden mi?
Bu durumu iyi analiz etmek diğer tarafı daha anlayışlı anlayabilmek için bir yöntem olabilir. İlgi kaybı geçici mi, kalıcı mı? Bunu analiz edebilmek, karşı taraf ile bu konuyu paylaşabilmek, alınan geri bildirim sonucunda eğer gerçekten karşı tarafın geçici yaşadığı bir sorun ise, bu durum diğer tarafın kaygılarının azalmasını sağlayabilir.
Bir tarafın ilgisizlik yakınması zamanla diğer tarafı rahatsız etmeye başlar. Bu durumda her iki tarafın da yıpranması; ilişkinin zamanla yıpranmasıdır aslında…
Her insanın yapısı, ilgi verme, ilgisini gösterme potansiyeli farklıdır. Kimisi duygularını ya da ilgisini daha rahat ifade eder, kimisi de daha kapalıdır seviyor olsa da sebep çok daha farklıdır, karşı tarafın bunu anlamasını bekler.
Verdiği kadar ilgi beklentisi içerisinde olan taraf ya bu bireysel farklılığı kabul edebilir ve karşı tarafı olduğu gibi kabullenip ilişkiyi sürdürebilir ya da zor da olsa beklentilerinin karşılanmadığı durumda yolunu ayırabilir.
Belki de kimi zaman bazen ilişkilerin de, insanların da daha çok nefes almaya ihtiyacı vardır.
Sorunlarınızın Daha Sağlıklı Çözümü Adına Profesyonel Danışmanlık Hizmeti
(Yüz-yüze veya Online Randevu) Alabilirsiniz.