Öğretmenle çocuğunun durumu görüşmek isteyen bir veli nelere dikkat etmeli? Öğretmenle sağlıklı bir görüşme yapmanın 10 kuralı.
Günümüzde veli-öğretmen görüşmesine velinin veya öğretmenin önemli gördüğü bir sebepten dolayı ihtiyaç duyulmaktadır. Bu önemli sebep kötü not veya davranış bozukluğu gibi tatsız bir neden de olabilir. Oysa bu görüşmeler belli aralıklarla, henüz bir problem ortaya çıkmadan yapılsa daha faydalı olur. Böylece ebeveynler bir taraftan çocuklarının genel durumu hakkında bilgi sahibi olurlar ve onların okul gündemlerini takip etme imkânı bulurlar, diğer taraftan da öğretmenle diyaloglarını geliştirmiş olurlar. Zira anlaşmanın yolu tanışmaktan geçer. Her ne kadar görüşmeler sınıfta bir masada karşılıklı oturarak gerçekleşse de aslında veli ve öğretmen ortak bir hedef için çaba gösteriyor; çocuğunuzun iyi bir insan ve başarılı bir öğrenci olmasını sağlamak!
Velinin öğretmenle görüşmeye gitmeden önce dikkate alması gereken hususları şu şekilde sıralayabiliriz:
Özel Randevu talep edin:
Öğretmenden özel olarak randevu talep ediniz. Ayaküstü yapılan kısa görüşmelerin yarardan ziyade zararı olacaktır. Öğretmenin acelesi olabilir, kafasında başka sorunlar olabilir. Oysa randevu alarak gittiğinizde tamamen size ve çocuğunuza odaklanmış olacaktır.
Görüşmeye ön hazırlık yaparak gidin:
Görüşmeye gitmeden önce hangi konulara değinmek istediğinizi not edin. Konuyla ilgili çocuğunuzla önceden görüşerek onun bakış açısını da kaydedin. Kendinize ‘bu görüşmede hedefim nedir?’, ‘nasıl bir çözüm bekliyorum?’ gibi sorular sorun.
Görüşme öğrenci endeksli olmalı:
Ayrıca dikkat edilecek bir diğer nokta da görüşmenin öğrenci endeksli olmasıdır. Öğretmenin yeterliliği ya da okul sistemindeki eksikliklerin tartışılacağı yer veli-öğretmen görüşmesi değildir. Görüşmede ithamlardan, akıl verircesine konuşmalardan kaçınmak gerekir. Zira kazananın ve kaybedenin olduğu yerde iletişim gerçekleşmemiş demektir.
Öğretmene pozitif yaklaşın:
Öğretmene karşı pozitif bir yaklaşım sergileyin. Ona güvendiğinizi ifade edin. Takdir edin. Bunun için çocuğunuza öğretmeninde sevdiği özellikleri sorabilirsiniz. (Unutulmamalı ki yaygın bir atasözümüz şöyle: Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.) ‘İçinde bulunduğunuz durumu tahmin edebiliyorum’ gibi cümleler kurarak onu anladığınızı hissettirin.
Uzlaşmanın yolunu arayın:
Çözüme ulaşmak için uzlaşmaya açık olun. Bunun için öğretmenin bakış açısını da sabırla dinleyin. ‘Çocuğum haklı, öğretmen haksız’ ön kabulü ile görüşmeye gitmeyin. Öğretmenin önerilerini ve eleştirilerini ciddiye aldığınızı belirterek ‘sizce nasıl davranmalıyım?’ gibi sorularla önerilerini dile getirmesine fırsat verin. Bu tür ifadeler görüşmenin atmosferini olumlu yönde etkileyecektir.
Kendi bakış açınızı dile getirmekten çekinmeyin:
Kendi bakış açınızı mutlaka ifade edin. Duygularınızı ve endişelerinizi açık ve samimi bir şekilde dile getirin. ‘Anladığım kadarıyla…’, “Bana göre…’ diye başlayan ifadelerle ne düşündüğünüzü söyleyin. Konu hakkında çocuğunuzla daha önce görüştüğünüzü ve konu hakkında neler düşündüğünü de belirtebilirsiniz.
İçinde bulunduğunuz şartları öğretmenle paylaşın:
Görüşmede gerekirse ailevi konulara da değinebilirsiniz. Örneğin aile fertlerinden birinin hastalığı veya anne babanın boşanma aşamasında olduğu gibi bilgiler öğretmenin çocuğunuzun durumunu daha iyi anlamasına olanak sağlayacaktır.
Yap(a)mayacağınız şeyler vaat etmeyin:
Öğretmene gerçekleştirilmesi zor hatta imkansız vaatlerde bulunmayın. ‘Bir sonraki yazılıda mutlaka daha iyi bir not alacak’ gibi bağlayıcı ifade yerine, ‘bundan sonra ödevlerini düzenli olarak kontrol edeceğim’ gibi ifadeler kullanmanız daha yerinde olacaktır.
Öğrenciyi de görüşmeye dahil edin:
Gerekli görüyorsanız öğrenciyi de görüşmeye dahil edilebilirsiniz. Sorunu öğretmenle değerlendikten sonra çözüm konusunu öğrenci ile birlikte konuşmak faydalı olacaktır. Birlikte alınacak olan kararlar daha sonra gereksiz yanlış anlamaların önünü alacağı gibi öğrenci tarafından da ciddiye alınacaktır.
Not alın:
Görüşme sırasında küçük bir tutanak şeklinde not alın. Böylece değinilen noktalar, belirlenen hedefler ve getirilen çözüm önerileri kayıt altına alınmış olur. Görüşmenin sonunda ihtiyaç görüyorsanız bir sonraki randevu için tarih belirlenmesini isteyebilirsiniz. Unutmamak gerekir ki ayda yılda bir yapılan görüşme değil, belli aralıklarla yapılan düzenli görüşmeler öğretmenle aranızda sağlam bir iletişim köprüsünün oluşmasının sağlayacaktır. Bundan ise en çok öğrenici, yani çocuğunuz, faydalanacaktır.
Okan Bal
Uzman Psikolojik Danışman
Eğitim ve Öğrenci Danışmanı