1. Çiftler Arasında Mesafe Olmalı
Nişanlanan çiftler, nasıl ki bugüne kadar haramdan uzak bir şekilde birbirine mesafeli davrandıysa, nikah gününe kadar bu mesafeyi muhafaza etmelidirler. El ele tutuşmak gibi birbirlerine temas hareketlerinde bulunmamalı, edep sınırlarını aşan mesajlaşma ve telefon görüşmelerinde bulunmamalı. Tabi ki gerektiğinde görüşüp, mesajlaşabilirler. Fakat bu görüşmeler tek başlarına tenha, kimsenin olmadığı yerlerde gerçekleştirilmemelidir. Hatta aile bireylerinden birilerinin yanlarında olması durumunda görüşme sağlamalıdırlar. Eğer bu şartlar sağlamayacaksa çiftler dini nikahlarını da resmi nikahlarını da sonra yapmaları doğrudur. Çünkü nişanlılık döneminde iyi niyet ile kıyılan nikah bazen kötü sonuçları beraberinde getiriyor.Unutmayalım ki nikah; erkek ile kadını birbirine helal kılmanın tek yoludur. “Birinizin içine (nikahı helal) bir kadın ile evlenme düşüncesi doğduğunda ona baksın; çünkü bakmak, kalplerin birbirine kaynaşmasını sağlar.” ( Tirmizî, Nikah, 74 )
2. Ailelere Karşı Saygılı Olmalı
Günümüzde nişanlı çiftlerde en çok duyduğumuz cümlelerden birisi: ” Aman ailesiyle mi evleniyorum? banane ki ” gibi eşinin ailesini hiçe sayan, tanımayan, saygı göstermeyen tavır ve davranışlar maalesef ki arttı. Çiftler nişan ile birbirinin ailesini daha iyi tanımaya başlar. Aileler arası yapısal ve kültürel değişiklikler olabilir. Hepimiz Allah’ın yarattığı bir kul olarak bir başkasını küçük görmek, yargılamak gibi haddimizi aşan davranışlarda asla bulunamayız. Eşimiz olacak kişinin; aile büyüklerine kendi ailemize gösterdiğimiz sevgi, saygı ve alakayı göstermeliyiz. Ailelerin rızalığı olmadan bir evliliğin gerçekleşmesi mümkün değildir. Bu yüzden ailelerimizi razı olacağı şekilde davranmaya dikkat etmeli, onların kalplerini kırmamaya özen göstermeliyiz.
3. Sabır-Şükür-Dua İle Huzuru Bulmalı
Artık evliliklerin bile günlük yaşandığı bu devirde nişan bozma olayları çok olağan bir hal haline gelmiştir. Sabır ve şükrün olmadığı, duanın az yapıldığı dönemde eşler arası geçimin olması da çok zor tabi. Öncelikle evlenecek kişiler şu özellikleri taşıyan kişileri seçmeli ki huzurlu bir aile hayatına adım atabilsin. Dinine bağlı, ahlâklı, güzel huylu, dürüst; güzellik, maddiyat, kariyer ve meslekte birbirlerine denk ya da erkeğin üstün olduğu kişiler tercih edilmelidir. Ama en önemlisi dindar olanı seçmeli. Çünkü dindar olmayan bir kişinin malı, mülkü, güzelliği onun mutlu ve huzurlu olmasına yetmez. Madde hayatına bağlanan kişinin kalbi Allahu Teâlâ’dan uzaklaşmıştır. Allah’ı unutan bir kalp; ne sabrı bilir ne de şükrü. Her zaman mutluluğu dünyevi şeylerde arayarak sonsuz bir mutsuzluğa düşer. Günümüzdeki ayrılmaların en büyük sebebi de bu mutsuzluktur. “Kim bir kadınla malı veya güzelliği için evlenirse, kadının malından da, güzelliğinden de mahrum olur. (Hayrını görmez). Kim bir kadınla, dindarlığı sebebiyle evlenirse, yüce Allah o kişiyi kadının malıyla da, güzelliğiyle de nasiplendirir, faydalandırır.” (Hadis-i Şerif; Taberânî, El-Evsat N:2527)